25 Haziran 2013 Salı
BİR ANNE
21 Haziran 2013 Cuma
ÖLÜMÜ İSTEMEK
19 Haziran 2013 Çarşamba
16 Haziran 2013 Pazar
15 Haziran 2013 Cumartesi
Fakirliğinle övünmüyor musun?
SES İLE
zübeyir menteşe
14 Haziran 2013 Cuma
YER GÖK AĞLIYOR
13 Haziran 2013 Perşembe
HAKİKATLER BU DİYE
Kur'an medeniyetini kurtarmaktır
Hamzalar,Aişeler ve Saidler tek gayesi idi
Müjdelenmişti hepsi cennetasa bir baharda geldiler
Mevlana şehri Konya'yı şenlenlendirdiler
Şimdi cancağızım yeni bir şeyler söylemek lazım...
Bu asrın hakikatlerini duyurmak lazım...
Kur'an,Sünnet ve Risalei-nur diye
Bütün dünyaya göstermeli hakikatler bu diye...
zübeyir menteşe
12 Haziran 2013 Çarşamba
Hayallerimiz
sessizce,sonbahar yaprakları gibi;uçuyor kimseciklere görünmeden.Gidişinin ardından açılan gerçek kapının heyecanıyla unutuluyor."Giden hayallerin üzüntüleri karşısında neden olmadı?" ve 'O olmazsa...' gibi sözleri döken nefis cevabını almışcasına susuyor.
Aslın da olmayışının arkasından edilen dua,birer birer yıkıyordu nefis kalelerini."Bunda da bir hayır var"diyen yürek hayallerini düşünürken;duasında "Hayırlısını ver ya rabbi"diyerek yalvarışlarda olmayışının sıkıntısı yapmayarak güven içinde rabbiyle olmanın muvafakatı vardır elbet.O yürek bilir ondan daha iyi bilen rabbi olduğunu ve teslim eder duasında her anında kendisini yaradana.
Bilir ki güzel bakan güzel görür,"Güzel gören güzel düşünür,güzel düşünen hayatından lezzet alır."Bu düsturla edebini koruyan,iyi hayaller düşünen insanın gerçek umut kapılarıyla gözünü açması her şeyi unutturur.Hayatı kötü düşünceye boğan kuşkuların peşinden kendisini sıkıntıya sokan,umutsuzca nefsine boyun eğen inanın bir bir çürük tahtalardan gidişatını görmemesi de mümkündür.Halbuki hayatımız uzun bir yolculuk...Burada "Her arzumuz olacak kaidesi yok,unutmayalım ki Peygamber efendimiz(a.s.m) bir hadisinde "Dünya mü'minin,zindanı kafirin cennetidir."diyerek gerçek mü'min olma yolunda sıkıntılara katlanarak yaradana dua etmemizi ister.
Şu husus,içimdeki sıkıntıya hep cevap vermişti;Peygamber efendimiz(a.s.m) hürmetine yaratılan dünyada,o mübarek zat ne kadar sıkıntılar içerisinde imtihan olup da isyan etmemiştir.
O halde bizim ne istediğimiz belli olmalı;dünyayı mı,yoksa ahireti mi?
İsteklerimizin,hayallerimizin hep iyi olması;hayallerimizin olmayışında da ümitsizliğe kapılmamak duasıyla...
zübeyir menteşe
11 Haziran 2013 Salı
ANLATILMAYAN DUYGU BU İŞTE
O nur ki sönmemek üzere doğdu
Adı Muhammed Mustafa konulduOnunla başladı okumak
Yeryüzüne, etrafına bir bak
Âlemler Rahmetin izinde
Gönüller huzur içinde
Allah yolunda onunla gidince
Anlatılmayan duy bu bu işte...
zübeyir menteşe
Nebi canım peygamberim bu şiir seninle güzel bizler seninle güzeliz....
Zübeyir Ağabeyim
Bakamıyorum kendime
ACABA?
Neden
yaratıldık acaba…
Kendi
zevklerimizi tatmin için mi, yoksa,
Cenâb-ı
Hakk’ı tanımak için mi?
Her
şey bu kadar kolayken neden zor gelir insana.
Belki
bir ömür belki bir yıl, belki bir gün.
Belki
bir saat belki bir dakika belki bir an için değer mi bu yaptığımıza.
Hiç
utanmazdık ve hiç de uslanmazdık yaptıklarımızdan.
Onca
helâket ve felâket ne içindi acaba?
Onca
başlar neden feda oldu acaba?
İnsan
neden düşünmez ki neden yaratıldığını?
Neden
duygularındaki ölçüyü tutturamaz?
Duygularımız
hep güzeli isterken neden hâlâ sefahatteyiz?
Cennet
ve ruyet-i cemal varken?
Madem
lezzet ve zevk diyoruz lezzet ve zevk nerede bilmiyoruz.
Ya
da yanlış yerde arıyoruz…
Helâli
varken harama dalıyoruz.
Bu
kadar olmamalıydı, çünkü biz bunun için yaratılmadık.
Neden
yaratıldığımızı düşünmüyor muyuz acaba?
Neden
yaratıldın dedik mi hiç nefsimize acaba?
zübeyir menteşe