Nazar eyliyorum ‘Fakirliğim övüncümdür’ hadis-i şerifine.
Nebiler sultanının sözüne teslim oluyorum.Fakrımı, acziyetimizi biliyorum. Her
an muhtaç hissediyorum kendimi Allah’a.
Kur’ân’da fakirlikle ilgili kelimeler maddî veya manevî ihtiyaç
anlamında kullanılmaktadır. Maddî anlamdaki fakirlik ise Allah’ın kullarını
imtihan için vasıta kıldığı bir yoldur ve sabredenler bu imtihanı kazanmış
olurlar.(1) Mânevî anlamda zengin olan yalnız Allah’tır ve bütün insanlar
fakir olup O’na muhtaçtır.(2)
Biliyorum ki manevi yönüm Kur’an-ı Kerim’de buyurulduğu
üzere tatmin olmayacak. Mutlak kudrete fakrımızı ve acziyetimizi bilerek o hal
ile yaşamak gerekecek. Nebiler sultanından öğrendiğimiz gibi…
Hazret-i Aişe (r.h) validemizin
anlattığına göre, Hazret-i Peygamber(s.a.v) Efendimiz, geceleri mübarek
ayakları şişinceye kadar uzun müddet teheccüde devam ederlerdi. Durumdan
müteessir olan muhterem zevcesi:“Ey Allah’ın resûlü, geçmiş ve gelecek günahların
bağışlandığı halde niçin böyle yapıyorsun?” diye sorunca:“Ey Âişe! Rabbime çok
şükreden bir kul olmayayım mı?” karşılığını vermiştir.(3) Biz dahi fakrımızı ve
muhtaçlığımızı en yakınımızda olan Cenab-ı Hakk’a her daim söyleyerek
şükretmeliyiz.
Rabbim bizleri başkasına
değil de kendisine muhtaç etsin ve cennet kaygısı olmadığı halde sürekli
şükreden Peygamberinin (sav) ümmeti kılsın.Amin.
Dipnotlar:
1:
(Bakara, 2/155)
2:
(Fâtır, 35/15)
3;
(Buhari,Teccüd,6)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder