1 Nisan 2016 Cuma

BEYAZMAİ EVLİLİK VE ÇOCUK


İnsan yaratılış olarak bayan ve erkek olarak dünyaya gelirler dünyaya gelen her bir birey çocukluk dönemini atlatıp evlenme çağına gelir ama bu döneme gelmesi satırlara sığmayan anları yaşam hayatı olur.

 Her bir bebek dünyaya teşrif ettiğinde cennetten bedenine işleyen koku ile gelir bebek o an itibariyle muhtaçtır yemek yemeye kimse ondan bir ley istemez her kez ona nazar eyler ve bakar.

 Bu bebek büyür konuşmaya başlar adım atmaya etrafını gözler ve insanoğlunun en önemli varlığını kullanır aklını cenabı hakkın  aklı ile yüreğindeki iman ile onu arar ona koşar ve en önemlisi efendimizin çocuk sevgisi anlatılınca içini nurlar kaplar düşünür bu dünyanın yaratılış gayesi olan efendimiz çocukken annesini kaybetmiş doğmadan babasını çocuklukta annesi ve babası tarafından sevilme duygusu anne ve babası tarafından yaşamasada sevgisini içinde hep büyütmüş sevgiyi sevgi duygusu verene vedüd ismine cenabı hakla yaşamış.

 İnsan zamanının nasıl geçtiğini bilemez en başta bir bireyin sorumluluğun olması için aklı olması gerekiyor aklı var ise çocukluktan çıkıyor çocukluktan çıkan insanlarlar aklını hale kullanamıyorsa vay hallerine.

 Akıl insana verilen ve diğer varlıktan ayırt eden en büyük yetenek insan aklı ile yürüyor o göz ile bakıyor akıl ile bakan insan bir nesnenin diğer bir boyunu düşünüyor bir çiçeğin topraktan nasıl büyüyerek açtığını güzel kokular saçtığını ve bununda bir anda olmadığı zamanla olduğunu düşünüyor insanda böyle ana rahmine düşen tohum büyüyor dünyaya geliyor ve bir gün akıllı olan çocuk evlenme çağına geliyor bu birey bu zamana ne çabuk geldi dense de bireyin düşlediği arzu ettiği evliliği yaşamak için dua ediyor arz ediyor Rabbine.

 

Evlilik çocuk olmak bunu bir akıl ile düşünme yolculuğuna kuranı kerimin bu güzel ayeti ile bakmaya ne dersiniz.

 "Rabbimiz, bize eşlerimizden ve soyumuzdan, gözün aydınlığı olacak (çocuklar) armağan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl," diyenlerdir.Furkan süresi 74 ayet.